AD ASTRA PER ASPERA

 

 

 

 

 

 

 

Pazartesi, Mayıs 22, 2006
"http://www.myshangri-la.com/images/JadeDragon4.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

"Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır

Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağbaşları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin..."

(Attila İlhan)
 
posted by S.Gabriel at 6:36 ÖÖ | 0 comments
"http://static.flickr.com/48/150899275_b2d0cb4c83_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

"Uyandırın anamı

Söyleyin gidiyorum
Yolumu gözlemesin
Dönemem belki geri
Arkadaşlarım duysun
Kardeşim bunu bilsin
Söyleyin gidiyorum
Dönemem belki geri
Babama haber salın
Çiçekler onda kalsın
Sulasın günaşırı
Dönemem belki geri
Korulara söyleyin
Dağlara asmalara
Baygın çocukluğumun
Çınladığı kırlara
Söyleyin gidiyorum
Dönemem belki geri
Gelsinler anılarım
Uğurlasınlar beni
Sadece sevdiğime
Söylemeyin duymasın
O kadar körpe ki kalbi
Bilmiyor yitirmeyi
Söylemeyin bu akşam
Sevdiğim ağlamasın."

(NİHAT BEHRAM)
 
posted by S.Gabriel at 6:33 ÖÖ | 0 comments
http://static.flickr.com/47/150886643_ce6ad41743_o.gif

"Bilerek mi yanına almadın giderken

başının yastıkta bıraktığı çukuru
Güveniyordum oysa ben sevgimize
Vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan bana kalan
çukur..."

(Sunay Akın)
 
posted by S.Gabriel at 6:09 ÖÖ | 0 comments
Cuma, Mayıs 19, 2006
"http://static.flickr.com/53/149413722_2243dfc696_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.


"Tek bir haber bile gelmese uzaklardan
Saçma da olsa bekleyişin
Yalnız sen olsan da bekleyen beni
Bekle beni
Bırak beklemekten usanmış dostlarım
Öldüğümü sansınlar benim
İçme anılar gibi acı
İçme sakın o şaraptan
Yağmurlar içinde bekle beni, karlar tozarken bekle
Ortalık ağarırken bekle beni, kimseler beklemezken bekle."

(Konstantin SIMONOV)
 
posted by S.Gabriel at 10:25 ÖS | 0 comments
http://static.flickr.com/54/149405255_048dd00301_o.jpg

Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,

Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e,
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.

(William Shakespeare)
 
posted by S.Gabriel at 10:03 ÖS | 0 comments
"http://static.flickr.com/45/149075773_08ede3a9de_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

"Fırtınada Yürürken Sen
Başını Olabildiğince Yükseğe Kaldır
Ve Sakın Korkma Karanlıktan
Sonunda Fırtınanın
Altın Bir Gök Var
Ve Neşenin Tatlı Gümüş Şarkısı
Yürü,Rüzgara Doğru
Yürü ,Yağmura Doğru
Rüyaların Parçalanıp Sürüklense de
Yürü.Yüreğindeki Umutla
Asla Yalnız Yürümeyeceksin
Asla Yalnız Yürümeyeceksin "
(Joseph WISDRIGHT
)
 
posted by S.Gabriel at 6:28 ÖÖ | 0 comments
Çarşamba, Mayıs 17, 2006
http://img225.imageshack.us/img225/162/theredangelofdeath700s3by.jpg

İki bıçak seç kendine

Biri yaralamak için
Biri öldürmek
Pusu kur gözleri
Karanlık gölgesine
Biri sevmek için
Biri ihanet
İki yürek seç kendine
Biri yaşamak için
Biri gizlenmek
Bir korkak, bir kaçak, bir firar
Kaç kişisin sen sevdiğim, çocuk
İçimdeki bıçak bir kere daha dönüyor
Olduğu yerde
Kalırsan sel basar yataklarımı
Gidersen uçurum çiçekleri açar kalbimde
Kimi zamanlar olur sevgilim
İki bıçak bile yetmez bir tek ölüme
(MURATHAN MUNGAN)
 
posted by S.Gabriel at 9:54 ÖÖ | 0 comments
Perşembe, Mayıs 11, 2006
"http://static.flickr.com/56/144663828_cd5610f4e6_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

İşte herşey burada başlıyor uzunnnca bir yolculuktan sonra Şarköy sapağına
gelirsiniz bin km biterde işte o 30km hiç bitmez. Otobüsten inince kendinizi
memleketinize hep ayit olduğunuz topraklara gelmiş hissedersiniz...

"http://static.flickr.com/55/144663832_5c0863cd37_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

İşte burasıda sahilimiz ahhh bir dili olsada konuşsa şu dalgalar, geceleri denize
karşı yaktığımız türküleri anlatsa size, yaz akşamlarında kumlarında sarılıp
ağlamalarımızı bi görseniz, aklıma Yeni Türkünün bir şarkısı geldi;
"...Rakılı akşamlar, gün batımları çocuk gibi ağlar yaz sarhoşları"

"http://static.flickr.com/53/144663831_82bb21d553_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

Liman, burası Şarköyde herkesin hergün mutlaka uğradığı bir yerdir. Gündüz
balık tutanlar ve denize atlayan çocuklardan, geceleri ise Romantik takılan
aşıklardan adım atılmaz...

"http://static.flickr.com/55/144663826_1e6e06ee7d_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

Burasıda Meşhur meydan böyle sakin göründüğüne bakmayın resim mevsim sonu ve
erken saatlerde çekildiğinden böyle. Yaz akşamları burda iğne atsanız yere düşmez
her tipten insan bulunur...

"http://static.flickr.com/47/144663822_55263c4287_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

Meydandan başka bir görünüş, görünen yol boyunca restorantlar, barlar ve
ıvır zıvır satan birsürü insan bulunur tabi ki kokoreç ve midye tava satanları
unutmamak lazım :) bu yolda meydan gibi çok kalabalıktır tüm Şarköy
aşıklarının her gece buradan geçmesi farzdır :)

"http://static.flickr.com/47/144664357_0dcea605d4_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

Meydanda Şarköyün değişmez bir parçası olan faytonlardan biri gerçi 25
senedir bir kere bile binmişliğim yok ama görmesem gözlerim arar :) ayrıca
faytonun arkasında görünen dondurmacı bence dünyanın en güzel
dondurmasını yapmakta, hele bide karamelli dondurması vardır ki kim yese
sırf bu yüzden Şarköye gelmek zorunda kalır...

"http://static.flickr.com/49/144675156_a5fbf73db0_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

Son noktayı koyarken üç senedir topraklarıma gidemediğim geldi aklıma gene
hüzünlendim ama bekle beni Şarköy birgün mutlaka sana dönecek bu yürek,
Kordonunda yürümeyi, sahilinde şarkılar söylerek ağlamayı, Alterde ki gece
eğlencelerini, Fenerinde ki yalnızlığı, Moonlight da ki romantizmi, Mendirekde ki
muhabbetlerimizi, Odisko da ki çekirgelerini, Meydandaki kokoreçcilerini ve
dondurmayı, Sitelerdeki sessizliğini, Gardenyadaki okey partilerini,
Uçmakdereni, üzümlerini, Mürefteyi, Günebakanlarla beni karşılamanı ve
uğurlamanı çok çok ama çokk özledim...

Hersene Şartköy :)
 
posted by S.Gabriel at 10:04 ÖS | 0 comments
Küçücük bir yürek onun ki yaşıtları gibi oyun oynayıp gülmesi gerekirken
yüzünde donuk bir ifadeyle, yerdeki üç beş parça ekmek (yada herneyse)
parçalarını yemeye çalışıyor. Kimbilir belkide kendi kendine hayatın neden
bu kadar acımasız olduğunu soruyor yada büyüklerinin hiçbir zaman
anlayamayacağı bir tevekkülle sımsıkı sarılmış yaşama. Hakkında tek tahmin
edebildiğim şey yaşıtları gibi kırmızı bir bisiklet istemediği, sanırım tek istediği
bu gecede aç uyumamak. İşte böyle anlarda hiçbir insani kelime bu durumu
anlatmaya yeterli olmuyor, bir resim herşeyi tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor...

Resime bakın ve sorun bakalım kendinize;
"Gerçek acıyı tanıyormuyum" diye,
"Eksikliğini çektiğim şeylere ne kadar
ihtiyacım var" yada "Bana verilen
nimetlere neden nankörlük ediyorum"...

"http://static.flickr.com/53/144418279_f77a6da594_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

SiZ NEDERSiNiZ BiLMiYORUM AMA BEN KULLUĞUMDAN ,
iNSANLIĞIMDAN UTANDIM!!!
 
posted by S.Gabriel at 8:59 ÖÖ | 0 comments

Sabır
Cüneyd-i Bağdadi'ye "sabır nedir?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş.
- Yüzünü ekşitmeden, acıyı yudumlamaktır.

Tabip

Beyazıd-i Bestami Hazretleri akıl hastahanesinin önünden geçerken, bir tabibin
havanda ilaç dövdüğünü görerek:

- Çok günahkarım, der. Bunun içinde ilaç var mı? Tabib daha cevap vermeden,
konuşmaları dinleyen bir hasta, pencereden seslenir.

- Tövbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır. Kalb havanında tevhid tokmağı
ile döv. İnsaf eleğinden geçir, göz yaşı ile yoğur. Aşk fırınında pişir ve sabah
akşam bol bol ye. Göreceksin hastalığından eser kalmayacak.

Bestami hazretlerinin gözleri dolar ve :
- Ya Rabbi, der. Şu dünya hastanesinde ne tabipler var.

Biz de Onlara Yaklaşıyoruz
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında
ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Biz de onlara yaklaşıyoruz.

 
posted by S.Gabriel at 8:35 ÖÖ | 0 comments
Salı, Mayıs 09, 2006
"http://static.flickr.com/46/143600791_fd0335706b_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

Hayallerinin ve ideallerinin peşinden koşan insanlara hep özenmişimdir,
nedense ben hiç bu kadar idealist olamadım, sanırım biraz korkuyorum.
Neyse asıl anlatmak istediğim, yarın sabah 7:30 çok sevdiğim dostum
Kadir yabancı dil öğrenmek için Amerikaya gidiyor, Perşembe günü hiç
bilmediği bir ülkenin hiç bilmediği bir sabahından bana "merhaba" diyecek.
Benim hep ertelediğim hayalimi sen benden önce gerçekleştireceksin
dostum :) hani kıskanmıyorda değilim yani :D keşke birlikte gidebilseydik.
Güle güle dostum yolun açık olsun eğer herşey yolunda giderse bu yaz
Los Angeles 'da, Melekler şehrinde birlikte oluruz ;)
Tekrar görüşünceye kadar kendine iyi bak ve geleceğim sabahı bekle ;)

"Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni." Hatırladın değilmi :)))
 
posted by S.Gabriel at 11:28 ÖS | 0 comments